3. Hukuk Dairesi 2013/19743 E. , 2014/4345 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ: ANKARA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2013
NUMARASI: 2013/311-2013/296
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece
verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının işyeri telefon aboneliğinden kaynaklanan fatura bedellerini
ödememesi üzerine icra takibine girişildiğini ancak takibe davalının, telefon aboneliğinin kimliğini çalan
şahıslarca yapıldığı, kendisinin abone olmadığı gerekçesi ile itiraz etmesi üzerine icra takibinin
durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava
etmiştir.
Mahkemece; dava konusu alacağın telefon aboneliğinden kaynaklanmış olmasına göre sahtelik
iddiasının görevli mahkemece incelenmesi gerektiği ve abonelikten doğan davalarda Tüketici
Mahkemesi görevli olduğu belirtilerek, davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm
davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, Mahkemenin görevi noktasında olup; taraflar arasındaki ilişkinin hukuksal niteliğinin ne
olduğu, eldeki davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde mi, yoksa 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine göre Tüketici Mahkemesinde mi bakılması
gerektiği noktasında toplanmaktadır.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı
1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci
maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu
her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu
olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere
hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de
dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel
kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan
veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde,
yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması
gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici
mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında işyeri telefon aboneliği sözleşmesinden
kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu, dava konusu yerin işyeri olduğu eş söyleyişle aboneliğin
işyerinde ticari ve mesleki amaçlarla kullanıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

Bu durumda davalı, TKHK.da belirtilen “Tüketici” tanımına girmemektedir. Bu nedenle davaya bakmaya
genel mahkemeler görevli olup, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı
verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,
temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi
gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum yap